Social Icons

twitterfacebookgoogle pluslinkedinrss feedemail

18 Eylül 2013 Çarşamba

Euroleague Sosyal Sorumluluk Projesi - One Team (Euroleague Social Responsibility Project) 2013-2014

 Sosyal Sorumluluk nedir ? Daha doğrusu bunu duyduğunuzda kafanızda neler beliriyor ?


  Sosyal sorumluluk denildiği zaman sorumluluk kısmında sadece sizin ekseninizde olanlar değil daha çok bulunduğunuz yerin ağırlık merkezinde olan sorunların üstesinden gelmek gibi bir anlam çıkartabiliriz. Senelik olarak da değişen olaylar vs vs.


 Mesela benim katıldığım sosyal sorumluluk projesinden bahsedeyim. Euroleague Basketbol Organizasyonu bunu daha önceleri yapıyormuş. Galatasaray Basketbol bünyesinde geçen sene Van Depremi sonrasında buranın yaralarını sarmak için elinden geleni yapmak için çalıştı. Sonrasında ise Barcelona'da bir toplantı yapıldı ve Euroleague'e katılan basketbol takımlarından yöneticiler, insan kaynakları, menajerler ama antrenörler hariç evet :) bu kademedeki kişilerin katılımıyla sunumlar yapıldı. Ben orada yoktum ama takip ettiğim kadarı ile olanları söylüyorum size. Her Ülke kendi sorunlarını ve bunlarla baş etme yöntemlerinin sunumlarını gerçekleştirdi. Aradan bir sene geçti ve 17-18 Eylül 2013 tarihlerinde One Team takımı Galatasaray Basketbol Salonundaydı. Benim de bu organizasyona katılma şansım oldu. İlk gün sadece izleme şansım oldu. Ertesi gün biraz daha aktif rol alarak gücümün yettiği kadar çevirmenlik yaptık, verilen misyonlarda görev aldık.

Sabah salona girdiğimde ilk önce Mike adında bir İngiliz ile tanıştım (Eskiden Liverpool'da antrenörlük yapmış) zaten İngiliz şivesine hastayız, abi baktık anlatıyor, konuşuyor dedim devam et abicim biz hep dinleriz. Sonra diğer gönüllüler geldiler ve çalışmalara başladık. Her projede iki kişi öğretmen kademesinde görev alıp, belirli misyonlar çerçevesinde katılan insanlara soru+pratik şeklinde sunumlar gerçekleştirdiler. Mesela belli bir alan içerisinde iki farklı takım yapılarak (Kırmızı-beyaz takım)  bunlara sadece üç pas yapılarak ve üç pastan sonrada bu alandan çıkılarak sayı atılması istenildi. Alan önce dar olduğu için biraz sıkıntılı geçti ve bundan sonra tahta başına gelerek soru-cevap şeklinde çözüme ulaştık,

- Alan dar olmasına rağmen isim söylenmeden pas atılıyordu.
- Bakmadan pas atılıyordu.
- Alan dar olduğu için paslar kısıtlı yerlere gidiyordu.

Sonrasında alan büyütüldü, oyun oynandı ve nelerin değiştiği gözlemlendi. Belki bunlar sizlere basit gelecek ama bu yapılanlar için objektif gözlerden izlemek gerekiyor. Çevremizde özellikle Ülkemizde çok abuk şeyler olduğunu hatta bazen "Ya neden kafayı çalıştırmıyorlar?" laflarını duyuyoruz işte maalesef empati ve çözüm üretmeye dayalı işler yok. Bu gibi çalışmalarla ister inanın, ister inanmayın ama insanlarımızı bir gömlek yukarıya çekebiliriz.


 

 On dakikalık bir mola verilmişti. Sonrasında ise İletişim temelli sorular bizleri bekliyordu. Değiştirebilmek istediğiniz alışkanlıklar nedir? Gibi sorular. 



 Başka oyunlar oynanarak bu tahta üzerindeki sorulara tekrar farklı fikirler ve cevaplar arandı. Hani yazımızın başında belirtmiştik ya Ülkelerdeki sorunlara çözüm yolları aranıyor diye. Sıra geldi bunun ayağına. Grup ikiye bölündü. Engellileri anlatacak ve sloganı olacak olan ufak bir sunum, diğer yanda ise Hamileleri anlatacak bir sunum.

Hayatın gerçekleri: Erken hamilelik ve Engelli bir yaşam

 Neden Hamileler ? Belki sadece etrafı toz pembe görenler vardır ya da Avrupa'nın sadece güzellikleri ile geçinenler vardır ama İngiltere'de çocuk yapma yaşı 13'e kadar düşmüş. Evet belki bunu okurken tüyleriniz diken diken olan vardır ya da inanmayan ama ilk Barcelona'da dile getirilen ciddi problemlerden birisi de buydu. Bu yüzden hem öğretici bir oyun ve misyon belirleme için bu hamilelik konusu kondu. Biz engelliler kısmındaydık.

Engelliler olarak tek elle basketbol oyunu
 Engelliler olarak şöyle bir şey tasarladık, 2x2 (İkiye iki basketbol maçı) ama burada şu vardı, iki tane hücum oyuncusu ellerinden birini arkaya koyarak basketbol oynamaya çalışacaklardı. Karşılarındaki defans oyuncuları ise iki elini kullanacaktı yani bir nevi empati yaptık. Gerçekten zordu, onları sadece bu yönden anlamaya çalışmak bile beni üzdü açıkçası.
Bizim engelliler için yaptığımız çalışma

 Hamileler ise karınlarına top koyarak, temsili bir anne figürü canlandırdılar. Her iki foul çizgisinde bir konuşmacı yanlış gebelikten nasıl korunulur ? Sorusuna açıklık getirdi. Bizim ortaokullarda ergenlik dersi konulduğunda milletin utanıp, sıkılmasını bir yana bırakın. İngiltere'de kondom kullanın, istemediğiniz kişi ile beraber olmayın. Seks yapmayın gibi mesajlar veriliyor. Hani sosyal medyalarda uçkurlarına düşkün bireyler var ya işte olayların sonu buralara kadar geliyor maalesef. Batı'nın iyi yönlerini alırken dikkat etmeli :)


 Çalışmalar bitince her iki grup birbirine kendi çalışmalarını uygulattırdı. Yani engelliler olarak hamileler ile ilgili çalışma yapan bireyleri alıp onlara engellilerin bir basketbol maçında tek el ile oynadığında ne gibi zorluklar çekeceğini göstermeye çalıştık. Onlarda bizlere hamilelerin ne gibi mağduriyetler altında kaldığı ve neden olur olmadık yere seksin yapılmayacağını açıkladık.

 Çalışmalar bittiğinde herkesi tatlı bir yorgunluk almıştı. Keyifliydi, iki gündü ama güzel işler ortaya çıktı :) Umarız bunun gibi veya buna benzer çalışmalara katılmak için fırsat olur. En azından sizinle aynı şeyleri düşünen insanlarla hatta ve hatta rahat, kasıntı olmayan insanlarla, pozitif insanlarla olmak mutluluk verici.

En sağdaki Mike Abimiz
 Buradan tekrar Euroleague One Team'e teşekkürler. Mike Abi en kısa zamanda bekliyoruz seni :) Hoşçakalın. İyi pedallamalar.




Seninki kaç vites ?





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder