Social Icons

twitterfacebookgoogle pluslinkedinrss feedemail

15 Eylül 2016 Perşembe

Bisiklet ve Yeni Dünya Düzeni


 Herkese kocaman merhabalaaaaaaar.

 Başlığı okuduğunuzda "İlluminati de mi bisikletin içine girdi?" Tarzında sorular sorabilirsiniz ama iş sandığımızdan daha karmaşık ve basit.

 Minareyi çalan, kılıfını hazırlar. Buna benzer bir sürü söz var. Oyunu kurallarına göre oynamak vs. Hayat aslında bir işletim sistemi mantığında ilerlediği için muhakkak bir yerde mutlaka bir açık vardır. Bazen kolay bir açık, bazen de araştırıp da ona uygun hamleyi gerçekleştirecek kadar zor bir açık. Sistemden bu şekilde kolayca faydalanabiliyorsunuz veya hayattan.

---------------------

 Tabi burada en önemli soru "Nereye kadar faydalanabilirsiniz ?"

 Yukarıda çizgi çektiğim yeri aşağıda belirttiğim bir yerden sonra tekrar okumanızı isteyeceğim. Gelelim asıl konuya.

 Gündeme bomba gibi düşen Britanyalı sporcuların doping yaptığı iddiası. #wadahack #wadaleak hashtagleri ile twitter'da bomba gibi yorumlar ve haberler yazılıyor an itibari ile (15 Eylül 2016 saat 23:15) Hack olayını gerçekleştirenler ise Rus Hackerlar. TSAR TEAM diğer adıyla FANCY BEAR adlı örgüt baya kişinin de kapalı kapılar ardındaki olayları açıklamış. Günümüzde silahlar, bombalar vs. konuşuyor tabi ama yeni düzende Ülkeler birbirlerine gözdağı vermek için özellikle ama özellikle istihbarat anlamında ciddi açıklamalar yaparak saldırıyorlar. Yani ortada özellikle dolandırıcılık ve kaçakçılık varsa birbirlerine silah olarak kullanabiliyorlar.

 Hele ki canı yanan biri varsa ortada.

.

 Rusların Rio Olimpiyatlarında gözükememelerinden biri de onların sporcularından da doping kullananların olması. Ortada hack olayını gerçekleştiren Rus takımını gördükten sonra sporun içerisindeki evet bunu gerçekten kibarca söylemeye gerek yok ama PİSLİĞİ görmüş olduk. Ortada bu kadar senedir bilinen bir gerçeğin de bir anda böyle patlak vermesi, bisiklet sporunun devamlı olarak dopingle anılması vs. hep eksiye doğru düşmesi üzücü.

 Bu bir intikam mı? yoksa bazı gerçeklerin gerçekten bilinmesi gerektiğinin göstergesi mi bilinmez ama yukarıdaki çizgi çektiğim yere kadar bir kez daha okumanızı rica ediyorum. Oyunu kurallarına göre oynamak.



 Hı unutmadan bir de şu gerçek var. Chris Froome Mount Ventoux etabı tırmanışında kameralara hatırlayanlar varsa baya tempolu bir şürüş profili vardı. Hatta çoğu kişi onun bu kadar eğim ve uzun olan etapta böyle rahat bir geçiş yapmasına anlam verememişti ki sonraki etap ropörtajlarında basın kendisinin üzerine devamlı "Doping yaptı mı?" İmalarıyla geldiğinden baya yıpranmıştı. Sonraki sene ne olduysa TEAM SKY'ın dataları hacklendi. Hatta youtube'da bile paylaşılmış. Olay Chris Froome'un yine Mount Ventoux etabını çıkarken altta kadans temposu ve kalp ritminin yavaşlığıydı. TEAM SKY bunu mahkeme kararı ile kaldırttı. Olaylar burada daha da enteresanlaşıyor.

NOT: görüntüler yeniden internete yüklenmiş aşağıdan izleyebilirsiniz. Tabi burada bu onu yapmış, şunu yapmışdan ziyade bilimsel yönüne bakacak olursak sporcuların efor gerektiren branşlarda VO2MAX denilen oksijen tüketimi hakkında antrenmanlar yapması. Bu bahsettiğim dağ tırmanış etabında nereye kadar bu sabitlenir? Kısmı kafalarda soru işareti bırakıyor işte.

Vaktiniz varsa tamamını izleyin diğer türlü 35:40'lı saniyeden itibaren üretilen güç kalp ritmine bakabilirsiniz.




 Wiggins açısından bakılırsa şu açıklama yapılmış,

 Hayatı boyunca sürecek olan bir polen alerjisine sahip, aslında saman nezlesi daha doğru oluyor. Boğazda tahriş ve gözlerinde sulanma meydana geliyormuş.

 2008 - 2013 yılları ve kullandığı ilaçların içerdiği maddeler,

 13-Haziran-2008, salbutamol - Bir sene
12-Aralık-2008, salbutamol - Günde iki defa ve bir yıl boyunca
16-Aralık-2008, salbutamol - Günlük iki defa kullanılmış
29-Haziran-2011, triamcinolone acetonide (kenalog) Kas içine yapılmış
26-Haziran-2012, triamcinolone acetonide (triamcinolone), bir kere kas içine yapılmış 
22-Nisan-2013, triamcinolone acetonide (triamcinolone), bir kere kas içine yapılmış


Salbutamol'un görevi astımve bronşit hastalarının rahat nefes alması için bronş tüplerini açmasını üstleniyor. Tabi nefes gerektiren bir sporda bu şimşekleri üzerine çeken ilk dışardan alınmış hormon.

Triamsinolon asetonid ise vücutta oluşacak iltihabi durumların oluşmasını önleyen bir ek takviye hormonu. Tabi bunu içeren ilaç da yıl boyunca devam eden ve mevsimsel nezle vb. alerjiler için kullanılıyor.

  Son tahlilde WADA ve UCI'den tam anlamıyla bir açıklama gelmis değil ve sporcular bu ilaçları neden kullandıklarını açıklamış. Zatan hack olayı WADA'nın datasından. Spor müsabakalarının hiç birinde dışarıdan vucudu etkileyecek hormon alamazsınız.


  Sonuç:

 Kendi fikirlerime göre ortada böyle bir gerçek de var. Bir yandan sızdırılma tabiri kullanıyorsanız ya size ait gerçekten bir çalışma var ya da kimsenin öğrenmesini istemediğiniz bir yanıltma var. He kendi antrenman sisteminiz olur veya taktikleriniz olur, bunlar tabii ki saklanmalıdır ama diğer türlü böyle bir davranışın gösterilmesi baya garip. Bu olay gerçekleşirse zaten Armstrong'dan sonra iyice saygısını yitiren bisiklet sporu kendi yaralarını nasıl iyileştirecek? Hep birlikte göreceğiz.

 Kaldı ki, bunu düzenleyen organizasyonların sponsorları bile artık işe ciddi bakmayabilir. İtibar ve duruş çok önemli hayatta. Özellikle milyarları ekran başına bağlayıp sonra kocaman bir yalanla kendinizden nefret ettirdiğinizi düşündükçe midem bulanıyor.

 Oyunun kirliliği açısından da baktığımızda WADA'nın bu kadar olay sonrası şüphelenmemesi aklıma sağlam para aldıklarını da getiriyor. Tabi şu da var, bu adamlar hasta oldukları için kullandılar ama gerçekten hasta mı olmuşlardı ?

 Rusların asıl amacı ortalığı karıştırmak mı? Farklı pencereden bakıldığında RUSYA - İNGİLTERE mevzusu dönüyor burada. Olaylar karışık gerçekten.

 Olaya politika bazında bakan uzmanlar ki benim de görüşüm zaten bu şekilde Dünya üzerinde değişmeye başlayan enerji kaynaklarından dolayı böyle bir gözdağı verilmek istenilmesi.

  Sistem sanki bize en çok maddiyatı getiren kimse ona göre davranırız ve kuralları ona göre koyarıza dönmüş gibi. Dünya biraz da Tekelcilik üzerine döndüğünden doping komitesi de aslında (Şüpheci yaklaşıyorum) burada sağlam bir oyun kurucu konumunda. Bunun böyle bir şey olduğu anlaşılırsa zaten bundan sonra insanlara bisikleti de geçtim sadece spor konusunda "Sadece sağlıklı kalmak istiyorsanız, günde bilmem kaç dakika spor yapın" Yazılılarıyla anılmaya başlanacak

 Hep birlikte gelişmeleri bekleyelim, bakalım ne çıkacak ?

 Yazımızın gelişmelere bağlı olarak devamı gelebilir.

 Hoşçakalın ve iki tekerle kalın


7 Eylül 2016 Çarşamba

Atlanta'dan 1 Milyar Dolarlık bütçe


 Daha geçen hafta on numara bir haber olan Canada'nın 22.000 km'lik bisiklet yolu sanırım şu zamana kadar hayata geçirilecek en iyi işlerden birisi.

 Atlanta Belediye Başkanı Kasim Reed de 2013'den itibaren büyüyecek ve bisikletli şehirler top 10 listesine girmeyi hedeflemiş. Aslında çalışmanın detayına bakılacak olunursa sadece bisikletli değil, yayalaşma projesi de buna dahil. 1 Milyarlık bütçeyi duyduğunuzda ve belediyecilik anlamında düşünüldüğünde bunun bisiklet ve yayaya harcanması güzel fikir. Peki bizde olsa ?


 Bizde de güzel işler oluyor açıkçası. Onun da sürprizini daha sonra açıklayacağız. Atlanta'nın planları arasında gelecek 25 yıl içerisinde ulaşım için 85 milyar dolarlık bütçe ayrılacağı duyurulmuş. Bu daha da güzel.

 Açıkçası belki kulağa delice geliyor ama şehir içerisinde ulaşım sorununu halledemediğiniz taktirde her şey aksamaya başlar. Bunun yanında psikolojik sorunlar vs. de cabası. Tabi burada şu soru sorulmalı "Kalıcı çözümler mi yoksa yap,yık, yeniden inşaa et modeli mi yapmak lazım ?"

 Yoksa her gelen "Bakın biz ne yaptık?" Mantığı ile eskisini yıkıp yerine makyajlanmış yapılar yaptıkça, ilerleyemiyoruz. Ne diyelim? Yine darısı bizim başımıza :)

 Düşüncelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz :)

 İki tekerle kalın ve hoşçakalın

2 Eylül 2016 Cuma

22.000 km Bisiklet yolu


 Sabah kalktığınızda belki de son yıllarda yaptığınız rutin işlerden biri var, yol durumuna bakmak. 

 Günümüzde artan sorunlara göre yaşam şeklimiz de değişiyor. Arabası olanlar bir yerden bir yere gitmek için ona göre zamanlamasını yapmak zorunda veya farklı bir durumda A-B-C güzergahlarını da bilmesi lazım. İki tekerlilerin durumunda farklı bir şey yok sadece biraz daha saygı ve farkedilebilirlik. Türkiye bisikleti yeni yeni kabullenmeye başladı. Bu da bir gerçek. Tabi bazılarının da hala "Bu bisiklet de neyin nesin?" Dediğini duyuyoruz. 

 Tabi hepimizin günü fevkalade geçmiyor. Sorunları dile getiriyoruz ve en az bir muhabbette "Ya abi bilmem nerede adamlar bisikletle ulaşım sağlıyor"

Almanya


 Bize güzel/garip gelen bir tane ya da utopik diyeyim daha doğru olur. Almanya'da yapılan ve sadece bisikletliler için yapılmış bisiklet otobanı. 62 Mil yani 99.779... km Şaşırdınız mı ? Durun daha bitmedi :))

Bunlardan bir diğeri de Canada. Hatta neredeyse 100 km için etkileyici ama şimdi altta okuyacağınız için beyin patlaması olacağı olarak açıklanmış...


 Cuma akşamı denk geldiğim bir haberde bu durum açıklanmış. Biz sahillere ve diğer illerde yaşayan arkadaşlarımız en azından başlangıç amaçlı bisiklet yolları kampanyaları düzenlerken Canada'da 22.000 km uzunluğunda bisiklet yolu yapılacağı açıklandı. 

 Evet, yanlış okumadınız. Üç tane sıfır var ve 22.000 km. 


Olay sadece yol yapmak değil biliyorsunuz. Enteresan detaylar var. Gelin onlara bakalım,

Yol küsüratlı olarak 20.770 km. Mil olarak 12.905 mil yani Almanya'dakinden 208 kez daha büyük. 

Dünya'nın en uzun ve en eğlenceli tek yolu olarak görülmekte.

1992 yılında planlanmış olan bu proje 2017 yılında Canada'nın 150. Yılı için hazırlanıyor aynı zamanda.

Sadece bisiklet yolu değil ! Biliyorsunuz Canada'nın bulunduğu konum itibari ile farklı mevsim yaşadığı yerler oluyor.  Yürüyüşçüler, kar araçları kullananlar vs. için bir alternatif güzergah.

Canada 22.000 km bisiklet yolu

 En önemlisi de Ülkemizde bazı şeylerin, özellikle de mantık olarak doğru olan işlerin çoğunlukla yavaş yavaş rayına oturması. Daha beş altı sene önce adam gibi bisiklet yollarından bile bahsedemezken ya da adam gibi ulaşım için kullanamazken bir de baktık küçük-büyük yollar yapıldı. Bunun gibi büyük projeler ilham kaynağı olarak alınmalı ve mevcut yollarımızı da korumak için elimizden geleni yapmalıyız. Siz ne düşünüyorsunuz ?




Not: Bahsedilen yazı içeriği vs. izin alınmadan kopyalanamaz ve paylaşılamaz. Yapan kişiler hakkında resmi ve yasal işlemler yapılır.