Bu soruları kendinize özel bir şeyler tasarlatırken veya yaptırırken sorduğunuzda belki afallayabilirsiniz. İnsanlar telefon alıp kendilerine göre kılıflar ve kapaklar takıp özelleştirmeye çalışıyor. Arabalar da öyle, ya eve ne demeli. Bu yüzden konu iki tekerlek olunca siz de kendi ruhunuzu yansıtacak ve beden ölçülerinize uyacak bir bisiklet istemişsinizdir.
Yazımızın bu bölümünde bir ropörtaj gerçekleştirdik ve 8 line Cycles'dan Deniz Karacan ile biraz muhabbet edip, biraz da soru-cevap tarzında söyleşi yaptık.
Deniz Karacan kimdir?
30 yaşında, İstanbul’da yaşayan, az tüketim çok üretmeye inanan, hayallerini gerçekleştirmek
için özel sektördeki işini bırakan bir Elektrik Mühendisi.
Bisiklet ile olan
yakınlık
Bir önceki işime gidip gelmek için metroya (Taksim-Şişli)
alternatif bir araç arayışı neticesinde en mantıklı şeyin bir bisiklet olduğu
sonucuna ulaştığımda bir bisiklet alıp, işe bisikletle gidip gelmeye başladım. İlk
günden itibaren bisiklet hayatımın merkezine sadece bir ulaşım aracı olarak
değil bir yaşam biçimi olarak da oturdu.
İşin içerisinde hep
bir spor var?
Tabi var çünkü şehir seni mecbur bırakıyor. Yani araban olsa
buradan binip gitsen yarım saat, kırk dakika hatta bazen iki saati bile
bulabiliyor bu mesafe park süresi ve masrafı hariç... Hep kullandığım metro da
beni bunaltmaya başlamıştı. Yerin altına inmek, o kalabalık içerisinde birbiri
ile itişen insanlar…
Normal kalabalık da
değil.,
Evet evet, insanı da geriyor.
Sevimli kedicik Kestane |
Bu arada benim
anahtarlık Deniz’in kedisinin dikkatini çekiyor. Deniz anahtarı alıyor :)
Bir arayışa girmiştim ve bisiklet bana ideal gelmişti.
Ulaşımla birlikte spor yapıyorsun, trafiğe takılmıyorsun. Yatırdığın parayı yıl
içerisinde sürüşüne bağlı olarak çıkartabiliyorsun. Bir bisiklet almıştım.
Kullanmaya başladıkça küçüklükten gelen o mutluluk canlanmaya başladı. Bununla
birlikte mutluluğu ne kadar ertelediğimi farkettim. Haliyle böyle olunca,
bisiklet dünyasının derinliklerine girmeye başladım. Yeni arayışlara da girmeye başlamıştım.
Öncesinde şehir bisikleti kullanıyordum. Şehir bisikletinin bana
göre biraz hantal olduğunun farkına vardım. Çoğu zaman eşya taşımadığım
bisikletimde örneğin bagaj yerinin gereksiz olduğunu gördüm ve devamlı
kullanmamın yanı sıra hayatımda bir parça olduğu için bana özel olması
gerekiyordu. İstediğim gibi görünen,
zarif hatlara sahip, bir tarzı olan ve onun üzerinde kendimi iyi hissedeceğim
bir bisiklet bulamadım. Böyle olunca el yapımı bisikletler için yurtdışına
bakmaya başladım. Çok güzel fakat fiyatlarının yüksek olmasının yanı sıra
Türkiye’ye getirilmesi ile oluşacak ilave maliyetler derken kafamda şu soru
oluştu “Acaba el yapımı bir bisikletleri yapabilir miyim?”
Bu arada hayatın her alanında eşim ile birlikte şu soruları
soruyorduk kendimize “Bunu satın almamız doğru mu? “ ve “Bunu kendimiz yapamaz
mıyız?” gibi...
Güzel bir bakış açısı
Bu bakış açısı ile bakmaya çalıştığım şeylerden birisi de
bisiklet oldu işte. İyi ki de oldu ve araştırmaya koyuldum. Nasıl yapıldığı ile
ilgili bilgiler aramaya başladım. Bisiklet imalatı çok fazla disiplinde bilgi
ve deneyim istiyormuş bunu gördüm. Bazı kişiler ile görüştüm bu işi yapan.
Bisikletin bu yönüne daldıkça, beni daha da içine çekti çünkü işin içinde
üretim tasarım ve zanaat kısmı var.
Tam da onu diyecektim :)
Elim biraz zanaata yatkın…
Evet onu diyecektim;
normalde mühendislik okuyorsun, daha önce okuduğum yazıda da herhalde makine
mühendisi, ölçüler vs.az çok bu bilgiler yardımcı oluyordur diye düşünmüştüm.
Hani az çok Elektrik Mühendisi olmanın faydası olmuştur.
Şimdi şöyle söyleyeyim elektrik mühendisliğinin, mühendislik
dışında pek bir faydası yok yapım ile ilgili. Bisiklet yapımında biraz statik
bilmek, biraz metalürji, biraz makine, en çok ta tasarım bilmek gerekiyor.
Aslında bunların hepsini bilmesem de tasarımı hayata geçirmek için mühendis
bakış açısı ile yaklaşmak en önemli nokta.
Mühendisler zaten
yüzde yüz çözüm adamı olduğu için bunu başarıyor.
Evet, ortada bir soru var ve buna cevap aramak gerekiyor.
Ortada yapılmış örnekleri de var. Bisiklet yüzyıllardır yapılan bir şey. Ne çok
kolay oldu, ne de çok zor. Belirli yöntemler var bisiklet üretiminde. Bu
yöntemleri araştırıp, bilgi edinildiğinde az çok başarıya ulaşabiliyorsun.
Gerisi tecrübe ve daha fazla araştırma…
Doğru yola götürüyor
Evet, doğru yola götürüyor hatta doğru yola girdim ve bisiklet
üretebilir hale geldim.
Kendini ileri
götürmeyi ve geliştirmeyi seviyor musun?
Sürekli “daha iyi ne yapabilirim?” Sorusunu soruyorum
kendime ve bunu oturtmaya çalışıyorum. Bisiklet dünya üzerinde birçok bölgede
yapılan bir araç. Ben bunu yapıyorsam bir farkım olması gerektiğini düşünüyorum.
Hem Dünya’dan hem de Türkiye’de yapılanlardan ayırt edecek bir fark. Özellikle
de seri üretilenlerden.
Basit bir bisiklet kadrosunu oluşturan sekiz tane hat
vardır. Sekiz boru da diyebiliriz buna. Bisikletin kadrosundaki üst boru sele
borusu alt boru alın borusu zincir desteği(chainstay) sele desteği(seatstay)
.
Kişiyi yansıtması için ne gibi ayrıntılar yapılabiliyor?
Öncelikli amacım kişilerin istediği bisikleti yapmak
aslında. Herhangi birinin alacağı bir bisiklet de yapıyorum ama bu benim
zevkimi yansıtıyor. Benden bir bisiklet istediğinde örneğin kişi kedileri
seviyorsa, herhangi bir kedi detayı istiyorsa veya kişiyi tanırken bunu
anlayabiliyorsam mutlaka onu yansıtacak olan bu detayı mümkün olan en
minimalist şekilde bisikletine iliştirmek isterim. Özellikle bir insanın “Şunu
yapabilir miyiz?” diye bana gelmesini çok seviyorum. Bu kendimi yeni bir
deneyimleme sürecine sokuyor.
Müşterilerin şunu da
diyebilir mi? Mesela pati izleri olan bir kadro istiyorum?
Yapılabilir tabi. Her şey istenebilir, mukavemeti
etkilemeyecek şekilde herhangi bir detay oluşturulabilir. Benden bisiklet
istenildiğinde birçok alternatif sunabiliyorum ve benden bunların istenilmesi
gerekiyor çünkü “Bana nasıl bir bisiklet yaparsın?” Sorusunun sonsuz cevabı var
kişiyi tanımak yaşam tarzını anlamak benim için önemli bir faktör. “Ben bunu
istiyorum” denilmesi de çok belirleyici ve önemli istenip ulaşması güç tasarımları
üretmek istiyorum çünkü. Bu işi yapmamın en önemli sebeplerinden biri bu...
Peki, ne tarz
istekler oluyor? Yani kimisi geometri vb. Anlatmadan kendi ruhunu, fikrini
yansıtacak şeyler mi istiyor yoksa bunları atlatmayıp da tamamen tasarım odaklı
mı ölçüsü kalıbı bu olsun mu diyor ?
Her ikisi de aslında… Başka bir bisikletten görülen şeyler de
isteniyor. Sadece konseptinin ne olacağının belirtildiği de oluyor. “Şu
bisikletin şurası şöyle, bunu yapabilir miyiz?” ya da “sörf konseptli“ gibi… Beni
en çok heyecanlandıran bir konsept dahilinde tasarım ve üretim yapmak.
Seri üretim kalıplarına bir tepki olarak da üretiyorum
aslında. Ölçüleri ve tarzıyla kişiye
özel bir kadro yapabiliyorum aslında hayal gücünü biraz zorlamak gerekiyor. Müstakbel
bisiklet sahibi bana kendisinden detaylar anlattıkça bisikletinin ruhu da ortaya
çıkıyor aklımda. Bisikletinin ruhuna ne katmak istiyorsun? Orası benim için çok
önemli.
Gerçekten harika.
Yeni ve eski parçalar birbiri ile uyuşturlabiliyor mu? Kişi gelip, eski
bisikletindeki parçaları yeni tasarlatacağı bisikletine eklemek isteyebilir mi?
Bu yine bisiklete ruh katmaya geliyor. Eski bir bisiklet var
onunla kaç senedir bir şeyler yaşanmış ve paylaşmış ya da bir başkasından
kalmış ve bisikleti tekrar hayata döndürülmek isteniyor yeni halinde eski
parçaları mümkün olan en iyi şekilde kullanılacak şekilde ekleyebiliyorum.
Deniz'in Atölyesinden bir kesit |
Bu arada restorasyon
da devam ediyor mu?
Tabi devam ediyor. Tam olarak restorasyondan ziyade yani
bisikleti ilk haline dönüştürmek yerine eski bir bisiklete yeni bir hayat, yeni
bir tarz kazandırmak beni daha çok heyecanlandırıyor. Bazen bir güzel bir kadro
görüyorum. Bunu alıp boyuna ve ölçülerine uyan birisi için yenileyip saklayayım
diyebiliyorum.
Türkiye’de yeni moda
olmaya başlayan Fixed Gear ile ilgili restorasyonlar veya renklendirme
çalışmaları oluyor mu?
Fixed Gear olarak kullanılacak bir kadroyu baştan
üretebiliyorum. Var olan kadroları da bu şekilde dönüştürebiliyorum. Zaten yol
bisikleti kadrolarının çoğu Fixed Gear’a dönüşüyor. Fixed gear, singlespeed, yol bisikleti, tur
bisikleti bisikleti her sürüş tarzına göre bisiklet üretebilirim.
Custom Fixed Gear
isteyenler için ?
Evet. Zaten Fixed Gear bisikletleri daha çok şu yönden seviyorum
“Basit,sade ve zarif” Kendi genel kullanımım için seçtiğim bisiklet de bir
single speed (46x18 sabit dişli oranlı ). Güzeller, sadeler, çok az sorun
çıkartırlar ki komponentlerin az olmasından kaynaklanan bir durum bu ve
kendilerine ait ayrı bir kültürleri var. Türkiye’de de yavaş yavaş büyümekte
hatta daha da büyüyecek olduğuna inandığım
bir kültür/yaşam biçimi.
Single Speed, fixed gear, yol bisiklet, dağ bisikleti ...
Akla gelecek her türlü bisikleti yapabiliyorum.
Müşteri ile her
konuda anlaşıldı. Ne kadarlık bir zaman içinde bisikletine kavuşabiliyor?
Bu süreyi altı-sekiz hafta olarak öngörüyorum fakat bu
değişebilir, erken de olabilir geç de olabilir. Gümrükte takılan parçalar
olabiliyor. O yüzden bu sürelere müdahil olamıyorum. Bir sorun çıkmadığı
taktirde altı-sekiz hafta arası bisikleti sahibine teslim edebiliyorum.
Müşteri bisiklet yerine farklı parçalar isteyebiliyor mu?
Evet. Örneğin sadece kadro isteyen olabilir veya sadece
gidon, sele, gidon boynu, sele borusu kelepçesi, ya da benim aklıma gelmeyen
her hangi bir aksesuar olabilir bu. Metal, ahşap ve deri ile üretilebilecek
herhangi bir komponent... Çok kısa
zamanda bisiklete dair farklı unsurlar da sunuyor olacağım.
Deniz ile muhabbet keyifliydi. Kedisi Kestane'nin de bizim sohbetimize renk katması... Eğer siz de "Kendi bisikletim olsa şöyle şöyle yapardım, tasarlardım" Diyenlerdenseniz Deniz'i bir görün derim. En azından fikir alışverişi yapın, tasarlayın ;)
Bizi ağırladığı için Deniz'e çok teşekkür ediyoruz. Umarız yeniden bisikletlerle ilgili bir sohbetimiz olur :)
8line Cycles'a ulaşmak için
Kendinize iyi bakın ve iki tekerle kalın ;)
#8line #cycle #bisiklet #bicycle #handmade #elyapımı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder